Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sesi güzel miydi? Hâlâ bu hususta mütereddidim. Bildiğim bir şey varsa o da bu sesin içimde bir İsrafil sûru gibi, her zerreme hitap ederek, her adımda üst üste yığılmış binlerce uykuyu dağıtarak, en derinlere kadar muzaffer ve mesut yürümesi, bulutlar arasında onları dağıta dağıta ilerleyen bir güneş gibi yol almasıydı. Onu dinlerken, yani bütün gece, derinden gelen bir su çağıltısına koşan susamış geyikler gibi, bu sesin pınarına, içimden bir şeyin koşup atıldığını, onunla birleştiğini hissetmiştim. Bir rüyada gibi, o içimde ilerledikçe bir yığın hayal ve hatıra kendiliğinden canlanmış, bende acayip dünyalar kurulmuştu. Halbuki şimdi, yatakta, baştan aşağıya uykuya dalmış bu yabancı evin sessizliği içinde, açık pencereden garip ve esrarlı bir visal daveti ile yatağımın başına kadar uzanan gül kokuları arasında bu ses, bana büsbütün başka bir şey gibi geliyordu. Bütün gece onu dinlerken ve onun yanında iken, geniş hayatın her zerremi ayrı ayrı davet ettigini hissetmiştim. Âdeta, bilmediğim bir macera ve hareket kervanına katılmak için sabahı sabırsızlıkla bekliyordum. Halbuki şimdi, ondan ayrılınca, sadece onu özlüyordum; içimde yalnız onunla tamamlanacak bir yarımlık, bir hasret vardı ve sesinin hafızamda kendi kendine dirilen parçaları, mucizeli ve hain bir ısrarla bana hep bu yalnızlığımı, tıpkı bir nevi "bezm-i elest" gibi uzun ve özlü bir beraberlikten sonra yaşanan, tahammül edilmez bir ayrılığın azabına benzer bir kesiflikle, bu yarımlığı hatırlatıyor, onu tekrarlıyordu."
Evin Sahibi
Bazı geceler, sırf onun uykusunu seyretmek için uyanırdım. Beyaz bir gül gibi aydınlık yüzünün kapandığı rüyayı merak eder- dim. Saçlarını güzel bulurdum, çenesine, kaşlarının çapkın kavsi- ne hayran olurdum; ve bir gün bütün bu güzelliklerden mahrum, sefil ve biçare yaşamanın acılığını düşünürdüm.
Reklam
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Kamati Tuba mıdır ya Rab hüma seyr ettirir Ya nihal-i serv-i ra'nadır gül-ü susen tutar Ahmet Paşa Günümüz Türkçesiyle: Allah'ım! Sevgilinin boyu, Hüma kuşunun seyrettiren Tuba ağacı mı; yoksa, gül ve susam ile beraber büyüyen güzel bir Selvi fidanı mi, içinden çıkamadım!.. Açıklama: Hüma kuşu mitolojik bir sembol olarak kullanılmaktadır. Özellikle asırlar öncesi hikayeler ve mitolojik olaylarda iyi, güzel, temiz olarak kullanılan sembol Hüma kuşudur.
Sayfa 33 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bazı geceler, sırf onun uykusunu seyretmek için uyanırdım. Beyaz bir gül gibi aydınlık yüzünün kapandığı rüyayı merak ederdim.
Sayfa 143 - Dergâh Yayınları, 16. Baskı, Ağustos 2020Kitabı okudu
‘Kızlar ve kadınlara kötü etki yapan, onların ahlâklarını bozan yalnız romanlar mıdır? Kadınların kendi aralarında yaptıkları saçma sapan konuşmalar... Asıl kötü etkiyi bunlarda aramak gerekmez mi? ‘Bilmem kimin oğlu, uzun yıllar, bilmem kimin kızına aşık olmuş. Nice güçlükleri, engelleri yenerek birbirlerine kavuşmuşlar’ gibi anlatılan hikâyeler, aşk denilen, sevda denilen duyguyu, renkli yönleriyle göz önüne serer. Bu hikâyeleri dinleyen genç kızlar da, gül pembe bir dünya içinde kendilerini arayıp bulacak aşıkların gelip onları bulmasını beklerler.’’
Sayfa 78 - Sel Yayıncılık, 2011.Kitabı okudu